Boşanmış Ailelere Öneriler
Boşanma, tatsız bir durumdur. Hem ayrılanlar için, hem çocuklar için, hem de ailelerin diğer üyeleri için… Ama, ayrılanlar açısından, çıkışı olmayan bir durumdan ziyade, tıkanmış bir ilişkiden çıkış olarak da görülebilir. Her iki tarafın da görüş birliğinde olmadığı boşanmaların çoğunlukta olduğunu biliyoruz, ama itiraz edenler için bile, o anda fark edilmese bile, boşanma aslında bir çıkış yolu olabilir. Çatışmalarla geçen bir ilişkinin sonlandırılması uzun vadede ailenin tüm üyeleri için işlevsel olabilir. Bilinenin aksine, çocuklar üzerinde olumsuz etki boşanmanın kendisi değil, boşanma şekli ve sonrasındaki anne-baba tutumlarıdır.
Çocukların hayatında ortaya çıkmış bu dönüm noktasının, boşanmanın ardından gelen yeni hayatın onlar için geliştirici olması nasıl sağlanabilir? Her aile kendine özgüdür. Herkesin durumu farklıdır, kendine özgüdür. Hiçbir boşanma hiçbir zaman birbirine benzemez; çünkü iki aile asla benzer değildir. Bilin ki, çocukların çoğu anne-babalarının boşanmasına alışabilir ve alışacaktır. Çocuklar çoğunlukla şaşılacak derecede güçlüdürler. Bazen anne ile baba arasında boşanmadan sonra daha yakın ilişkiler kurulabilir. Zamanla çocukların çoğu boşanmanın getirdiği değişimi kabullenmeyi öğrenecektir. Anne-babanın birbirleriyle iyi iletişim içinde olmaları ve çocuklarına karşı değişmeyen bir sıcaklık ve sevgi hissetmeleri bunu kolaylaştıracaktır.
Hayat devam eder. Boşanmadan sonra, hayat herkes için devam edecektir. Üstelik, boşanan eşler artık karı-koca olmasalar bile çocukları ile ilgili hayati kararlarda (okula başlangıçlar, mezuniyetler, sünnetler, düğünler, acılar, hayatın diğer beklenen ve beklenmeyen dönüm noktaları) karşılaşmayı zorunlu kılacaktır. Boşanmanın çocukları örselemeden gerçekleşmesi çok önemlidir.
BOŞANMA ÖNCESİ HAZIRLIK
Çocuk açısından boşanma, ailenin bir anlamda yok olması ve anne-babanın kaybedilmesi olarak görülebilir. Bazı bağlar sürmekle birlikte, içine doğduğu aile artık yoktur. Bu durum, kayıp ve üzüntü duyguları uyandırır. Boşanmanın çocuklar üzerinde yarattığı gerilimin ne derecede olacağı ve ne kadar süreceği birçok etkene bağlıdır.
Ayrılık ya da boşanma hakkında çocuklarınızla konuşarak başlayın. Çocuklarınızın neleri anlayıp anlayamayacağı konusunda düşünün. Açık ve dürüst olun. Özellikle onları doğrudan etkileyecek değişiklikler ve ileride olacaklar hakkında bilgi sahibi olmaları rahatlatıcıdır. Değişikliklerin adım adım, yavaş yavaş gerçekleşmesini sağlayın. Aynı anda birçok değişiklik yapmayın. Bu çocuğunuzun boşanma esnasında ve sonrasında kendisini daha güvende hissetmesini sağlar.
Çocukların sık sorduğu sorular:
– Neden boşanıyorsunuz?
– Sen ve babam/annem tekrar bir araya gelecek misiniz?
– Benim yüzümden mi boşanıyorsunuz?
– Okulumu değiştirmek zorunda kalacak mıyım?
– Annemi/babamı ne sıklıkta göreceğim?
– Arkadaşlarımı görebilecek miyim?
– Büyük annemi ve büyük babamı görebilecek miyim?
– Fakir mi olacağız?
– Tatillerimi kiminle geçireceğim?
Aynı zamanda çocuklarınızla, onların aile içindeki rollerinin değişip değişmeyeceği hakkında konuşun. Eğer siz tekrar çalışmaya başlayacaksanız veya iş saatleriniz değişecekse, evde onların yardımına ne kadar ihtiyaç duyacağınızı belirtin (sofrayı kurma, kendi odalarını temizleme gibi…) Ancak çocuklarınızdan eski eşinizin yerini almalarını beklemeyin, bu anlama gelebilecek ifadelerden kaçının: “Artık bu ailenin erkeği sensin” veya “tek dayanağım sensin”. Eğer hayatınızdaki değişiklikler baş edemeyeceğiniz bir hale gelirse bir psikologa başvurun. Psikolog, duygularınızı çözümlemenize ve olaylarla başa çıkmanıza yardım edebilir.
Çocuğunuza boşanma konusunda dürüst davranın. Boşanma esnasında çocuğunuzu ilgilendiren her konuda sizin ve eski eşinizin aynı fikirde olması kolay olmayabilir. Çocuklarla ayrılık hakkında konuşmadan önce birçok kararı vermiş ol
manız onlar için en iyisi olacaktır. Neler olup bittiği konusunda onlara açıkça ve basitçe bilgi verin. Bu değişikliklere alışmanın zaman alacağını, ancak yeni aile düzeni içinde de hayatın normal bir şekilde devam edeceğini vurgulayın. Çocuklarınızın hislerini anlamak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Durum sizin için zor ise, çocuklarınız için daha zor olacaktır. Onları duygularını ifade etmeleri için cesaretlendirin. Olaydan etkilenen herkesin hissettikleri hakkında konuşması işe yarar, yaşanan gerilimi azaltabilir.
BOŞANMA AŞAMASI
Boşanma aşamasında çocuklarınız anne ve babanın her birinden özel ilgi görmek ve kendilerine zaman ayrılmasını isteyebilirler. Bu herkes için, ama özellikle çocuklar için zor bir süreçtir. Aşağıdaki önerileri aklınızda bulundurun:
– Kızgınlığınız ya da hukuki mücadele çocuğunuzun ihtiyaçlarını göz ardı etmenize sebep olmasın.
– Çocuklar boşanmış anne-baba arasında geçen tartışmalara dolaylı dolaysız tanık olmamalıdırlar. Anne babadan her ikisi de geri adım atabilmeli ve uzlaşmaya razı olabilmelidir. Uzlaşmakta zorlanıyorsanız, özellikle boşanmanın erken evresinde bir arabulucudan yararlanın; bu avukatınız, saygın bir aile büyüğü ya da psikolog olabilir.
İLETİŞİM
Eski eşinizle iletişim halinde olmanız ve işbirliği yapmanız çocuklarınızın iyiliği için gereklidir. Unutmayın, her ikiniz de çocuklarınızı yetiştirmekle yükümlüsünüz. Anne-babalar bazen çocuğun bakımıyla ilgili meseleleri, çocuğu eski eşlerine götürdüklerinde veya teslim alırken tartışırlar. Eğer bu tür yüz yüze konuşmalar tartışmayla sonuçlanıyorsa, bu konuları telefonla görüşün, veya elektronik posta kullanın. Görüşme ve velayet düzenlemeleri herkesçe kabul edilebilir olmalı. Medeni kanundaki hükümler, anne-babalara çeşitli görüşme-velayet düzenlemeleri yapma konusunda belli esneklikler sağlamaktadır. Velayetin fiziki boyutu çocuğun yaşadığı yere bağlıdır. Yasal velayet anne-babalara çocuklarının eğitimleri, tıbbi tedavileri vb. temel konularda söz hakkına sahip olmalarıdır. Yasal anlaşmazlıkları önlemek amacını güder; eğer çiftler kendileri uygun bir “yasa” da anlaşabilirse, ideal olan budur. Ancak, güven ilişkisinin zedelenmişliği, karşılıklı mutabakatların ömrünü kısaltır, denetimini de imkansızlaştırır.
Çocuklarınızın eski eşinizle ilişkisine saygı gösterin.
O sizin “eski” eşiniz olabilir, ama çocuğunuzun “eski” annesi ya da babası değil. Diğer ebeveynle çocuğunuz arasındaki ilişkiye saygı gösterin. Onunla kendilerini suçlu, ya da size karşı sadakatsiz hissetmeden zaman geçirebilmelerine izin verin, sadece izin vermeyin, bunun gerçekleşmesini sağlayın. Eski eşiniz çocuklarınıza bakmayı kesinlikle reddetmediği sürece, fikir ayrılıklarınızın çocuklarınızı ondan uzak tutmasına izin vermeyin. Hem annesiyle, hem de babasıyla kuvvetli sevgi bağları oluşturmuş bir çocuk geleceğe en iyi şekilde hazırlanır.
“Ben terkedilecek bir çocuğum”. Çocuklarınızı, kimle yaşıyor olursa olsunlar, sevginizin değişmezliğine ikna edin. Öbür tarafı tercih ettiği, onu daha çok sevdiği gibi sitemler, onun sizi kaybetme korkusunu kamçılayabilir. Çocuklar çoğunlukla anne-babadan biri onları terk ederse, diğerinin de terk edeceğini düşünürler: “ben terk edilecek bir çocuğum” düşüncesine kapılabilirler. Çocuklarınızın gündelik programlarının sade ve önceden belli olmasını sağlayın. Çocuklar ayrılık ve boşanma sürecinde çok fazla değişim yaşarlar. Değişimin sarsıcılığını azaltmak için günlük alışkanlıklarını pek değiştirmeden korumaya çalışın. Boşanma sonrasında, anne-baba kendini suçlama eğilimine girebilir. İşlerin kontrolünü çocuklara vererek kendini bağışlatacağını bilinçli-bilinçsiz düşünen birçok anne-baba vardır. “Sen nasıl istersen öyle…” yaklaşımı, tahminlerin aksine, çocukta gerginliği ve tedirginliği arttırıcı bir etki yapar. Gereksiz bir sorumluluk duygusu yaratır.
Güvenilir ve tutarlı olun
Çocuklarınızla her dakika birlikte olmasanız da, annesi/babasısınız. Çocuklarınızın onlardan beklentilerinizi bilmeleri ve ona göre davranmaları gerekir. Ayrı yaşayan anne-babalar, çocuklar için belirli ve tutarlı kurallar koymaya çalışırsa, çocuklar çelişkiye düşmezler.
ÇOCUKLAR NASIL TEPKİ VERİRLER ?
Ayrılık / boşanma yaşayan ailelerde, çocukların hissettiklerinin iyisi-kötüsü, doğrusu-yanlışı nedir, bunu tam belirlemek mümkün değil. Çocuklar yaşlarına, cinsiyetlerine, duygusal durumlarına ve aile desteğine bağlı olarak farklı tepkiler gösterebilirler. Tepki göstermek normaldir, süresi ve şiddeti önemlidir. Çoğu çocuk anne-babalarının boşanmasını veya ayrılığını kabul etmekte zorlanır. İlk söyleyeceğiniz de bunu saptamak ve onlara açıkça aktarmaktan ibarettir: “Kafan karışabilir, sinirli, gergin, hırçın olabilirsin. Öyle değilmiş gibi yapma, seni geren, üzen durumlar hakkında biraz konuş…” Tepkiler yaşa göre değişir. Yaş, tepkilerin niteliğini belirleyen en önemli gelişimsel etkendir. Yaşa göre sıraladığımız aşağıdaki tepkiler, durup üzerinde düşünmenizi sağlayabilir ve bir uzmana danışmanızı gerektirebilecek durumlar hakkında bir fikir verebilir. Sıraladığımız davranış ve duygular, aşırılık ve süreklilik gösterdiğinde, tepki zarar verici olmaya başlamış demektir.
5 yaşından küçükler:
– Kederli görünebilir,
– Başka insanlardan korkabilir,
– Anne/babadan ayrılmak istemeyebilir,
– Uyku problemleri yaşayabilir,
– Yemek problemleri yaşayabilir,
– Huysuzluk nöbetlerine girebilir,
– Tuvalet eğitimiyle ilgili zorluklar gösterebilir,
– Boşanmadan kendilerini sorumlu hissedebilirler (buna özellikle 3-5 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır).
Okul çağındaki çocuklar:
– Karamsarlaşır, içine kapanabilir,
– Öfkelenebilir,
– Dikkati dağılır, toplanamaz,
– Notları düşebilir,
– Huysuzluk krizleri geçirebilir,
– Sürekli sızlanır,
– Saldırganlaşabilir,
– Anne-babayı tekrar bir araya getirme çabasına girer,
– Anne ya da babadan birisinden yana olmaları bekleniyormuş gibi taraf olur.
Ergenlik çağındaki çocuklar:
– İçe kapanabilir,
– Mutsuz hissedebilir,
– Öfkesini kolayca gösterebilir,
– Saldırganlaşabilir,
– Vakitsiz veya riskli cinsel ilişki, uyuşturucu kullanımı gibi davranışlara yönelebilir,
– Boşanmanın yaşantısında ekonomik bozulma yaratmasından kaygılanabilir.
BOŞANANLAR NASIL TEPKİ VERİRLER ?
Eşlerin boşanmanın da, evlenme gibi, zaman gerektiren bir süreç olduğunu ve ayrılığın tamamlanmasının mahkeme işlemlerinden daha uzun sürebileceğini başta kabullenmeleri gerekir. Eşlerin boşanmanın etkileriyle mücadele etme tarzları çocukların buna uyum sağlama süreçlerini de etkileyecektir. Boşanmaya karşı pek çok yetişkinin gösterdiği en yaygın tepki depresyondur. Depresyondayken, mantığınız, gücünüz her zamanki kadar iyi olmayabilir. Bu tip bir sorunun tedavisinden kaçınmayın. Sizin sağlıklı olmanız bu zor zamanda çocuklarınıza yardımcı olabilmeniz için şarttır. Anne ya da babanın birbirleriyle sürekli mücadele halinde olması çocuklarının boşanma ve ayrılığa uyum sağlamalarını daha da zorlaştırır. Her iki tarafta yaşam boyunca çocuğun anne ve babası olacağının bilincinde olmalı ve ilişkilerini birbirlerine olan saygılarını koruyarak sürdürmelidir. Bu sebeple de yaşanan olaylardan dolayı taraflar birbirini suçlamamalı, anne ve baba çocuğun her iki ebeveyni de görmesine fırsat yaratmalıdır. Çocuk anne ve babasını düzenli aralıklarla ve sürekli görebileceğinden emin olmalıdır. Çocuk diğer ebeveynden yoksun bırakılmamalı, hastalık vb. durumlar hariç görüşme sürekli olarak belirlenen zamanlarda devam etmelidir. Ayrılıktan sonraki ilk 1 yıl çocuk için son derece önemlidir. Çocuk ’’duygusal şok’’ yılı denilen bir süreçtedir, bu nedenle de bir takım sıkıntıları olabilir. Bu dönemde çocuğa yük olabilecek ek sorumluluklar vermekten kaçınılmalıdır. Bu süreçte çocuğun yaşantısına başka bir erkek ya da kadın dahil edilmemeli, ikinci evlilikler bu bir yıllık süreçten sonra gerçekleştirilmelidir. Çocuğun her iki evde de dengeli ve eşit bir yaşam tarzı olmalı, taraflardan biri çocuğunu az gördüğü gerekçesiyle çocuğunun her isteğini kabul etmemelidir.
SİNEM ERUSTA UZMAN PSİKOLOG/ AİLE DANIŞMANI
Adres: Barış Mahallesi Karadeniz Caddesi No: 7 Aslan Residence Kat:2 Daire:27
Beylikdüzü/İstanbul
0552 491 99 27